Sultan II. Bayezıd?ın Hattatı,
Amasyalı Şeyh Hamdullah Kur?an-ı Kerim?i ve bir hâtıra?
?Külliye Dergisi, Yıl.3, S.10. Mayıs 2017, S. 33-36.?da yayımlanmıştır.?
Sadi BAYRAM
Edip Ahmet Ceylan?ın yazdığı ? Amasyalı Şeyh Hamdullah Hattı Mushaf-ı Şerf?in Tıpkı baskısı Yapıldı? konulu yazıyı Amasya Külliye Dergisi, Şubat 2017 tarihli 9 sayı, 42-43. sayfada gördüm. Bu kış günü, yine kışa ait neticesi iyi olmayan bir hatıram canlandı gözümde?
Şeyh Hamdullah, Buharalı Şeyh Mustafa Efendi?nin oğlu olarak bazı tarihlere göre 833 H./ 1426; bazılarına göre 840 H./ 1429 yılları arasında Amasya?da dünyaya gelmiştir. Şehzâde Bayazıd?ın da hocalığını yapan Hatip Kasım Efendi?den ilk derslerini alarak Arapça da öğrenmiş, Sufî Yahya Çelebi-zâde Ali Çelebi?den ilk hat derslerini almış, Hayrettin Halil Çelebi eğitiminden geçerek, Yakut Mutasım?ın Osmanlı topraklarında temsilcisi olarak ? Kıbletü?l-Küttab? ünvanına sahip olmuştur. Ayrıca Ok atıcılığında da ustadır.
Şehzâde Bayazıd?ın ( 1457-1481) yılları arasında hocalığını da yapmış, iyi bir dost olmuşlardır. Fatih Sultan Mehmed vefat ettiğinde İstanbul?da tahta geçen Sultan II. Bayazıd, Şeyh Hamdullah?ı İstanbul?a davet ederek yanına almış, Mahmud ve Hamza Efendiden sonra ? İstanbul Ok Meydanı Atıcılık Tekkesi Şeyhliği??ne memur edilmiştir.
İstanbul Firuz Ağa Camii, Davud Paşa Camii, Amasya Bayezıd Külliyesi, İstanbul Bayezıd Külliyesi, Edirne Bayezıd Külliyesi kitâbeleri o?nun eseridir. Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman?ın ilk dönemlerinde de hayatta olan Şeyh Hamdullah, İstanbul Karacaahmed Mezarlığı?nda bulunan kabrindeki mezartaşında şu ibare bulunmaktadır ? Reisü?l-hattatin Hamdullah bi-ibn-i maaruf şeyhrahmetullahi aleyh 927? H./ 1521 M.
Hayatı boyunca göz nuru, el mahareti ile 30 Kur?an-ı Kerim, 50 En?am, 121 Murakkâ, 6 dûa mecmuasını el yazısı ile bizlere kültür mirası olarak bırakmıştır.
Gelelim Şeyh Hamdullah ile ilgili hatıralara?
Yıl 1978, Kültür Bakanlığı Yayımlar Dairesi Dergiler Şube Müdür Vekiliyim. Millî Kültür Dergisini, Dünya Edebiyatından Seçmeler Dergilerini yayınlıyorum. Rahmetli Ecevit, Hükûmet?in başına geçerek yeni Başbakan olmuş, henüz güven oyu almamışken, bendenizi Kültür Müsteşarı rahmetli Prof.Dr. Emin Bilgiç?in sağ kolu diye Kültür Bakanı Alev Kışlalı 19.01.1978?de Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi?ne memur olarak ışınladı. 45 gün sonra eskiden Eski Eser Tescil Uzmanı ve Yayın Şefi olarak görev yaptığım Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü?ne Arşiv ve Yayın Dairesi Başkan Yardımcısı olarak 19.03.1978?de tekrar göreve döndüm.
1978 yılı Kasım ayı başlarındayız?Rahmetli Bülent Ecevit?e brifing veriyoruz. Brifing heyetinde bu satırların yazarı da vardır. Sayın Ecevit, Vakıfların mallarına ve hizmetlerine büyük değer veriyor. Bizler eski eserlerimizi, yaptığımız restorasyon faaliyetlerini,emlâk sayısını, kira gelirlerini projeksiyonla arz ediyor, gösterilen rakamlara Sayın Başbakan çeşitli suallerle daha geniş açıklama istiyordu. Vakıflar Genel Müdürlüğünün kira gelirimiz oluğu halde Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurumları taleplerine uygun olarak, enflasyonu arttıracağı zannı ile bizlere yeterince tahsisat vermediğini, gerekli yayın ödeneğimiz olmadığından, Türk sanat tarihi konularındaki yayınları yapamadığımızı zikrederek, eldeki tezhipli bazı Kur?an-ı Kerimleri, başta Fatih Sultan Mehmed olmak üzere orijinal vakfiyeleri, bizzat göstermek istedik. Memnuniyetle kabul etti ve bizlere tahsis edilen brifing saatini aşmamıza müsaade ettiğini, zira vakıfların önemini müdrik olduğunu söyledi. Tezyinatlı kur?anları göstermeye başladık. Çok memnun oldu. Elimizde 300?e yakın var dedik . Söz konusu eserlerin arşivimizde muhafaza edildiğini belirterek halkımıza hitaben birini basabilir miyiz, dedik, neden olmasın dedi. Ama tahsisatımız yok dedik. Devlet Bakanı Enver Akova yanımızda. Başbakan Devlet Bakanı Enver Akova?ya hitaben, Enver Bey, siz Bütçe Plan Komisyonunda hemen bir önerge veriniz. Genç arkadaşlarım ne kadar istiyorsa ona göre bütçeye para koyun, talimatını verdi. Zamanın Genel Müdürü rahmetli Şener Yılmaz, hadi bakalım, söylediniz, gereğini yapın dedi.
Yayın sorumlusu olarak ilk önce traji tesbit edelim, ona göre ofset kağıt siparişini Devlet Malzeme Ofisi kanalı ile SEKA?ya verelim, diye düşündüm. 5 milyon lira kağıt bedeli hesap ettik. Baskı parasını da gelecek sene bütçesine koyarız. Çünki hazırlık meselesi var. Kur?an-ı Kerim Basımı ve satışı Diyanet İşleri Başkanlığı Musafları Tetkik Kurulu onayı ve mühürlemesinden sonra ancak fiiliyata geçebiliriz. Diyanetle aynı Bakanlığa bağlı olduğumuzdan, kısa sürede haledeceğimizden eminiz.
Kaldı şimdi basacağımız Kur?an-ı Kerim?i seçmek? Eldekiler güzel? Ancak daha güzelleri İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi ile Türk İslâm Eserleri Müzesi?ne. Madem bir iş yapıyoruz en güzeli olsun. Konuyu Başkan ve Genel Müdüre açtık.. bakın bakalım dediler.. demir tavında iken dövülür atasözüne uygun olarak biz hemen harekere geçelim dedik ve karlı bir gece Arşiv Şefi rahmetli Dursun Kaya ile yola düştük. Gece yarısı sabaha kadar Bolu yolu kapandığı için sabahladık sabah otobüs yola devam etti. Ertesi gün öğleden sonra İstanbul?a varabildik. Topkapı Sarayı Müzesi?nde Kütüphane sorumlusu meslektaşım Dr.Filiz Çağman yardımcı oldu. Ahmed Karahisarî Kur?an?ına baktık. Gözüm almadı. Fevkalâde güzel ama, ofset baskıda daha yeniyiz, acaba basabilir, baskıda muvaffak olabilir miyiz diye tereddüt ettim. Hemşehrim, Amasyalı Şeyh Hamdullah?ın yazdığı Kur?an-ı Kerim?i beğendik, hemen evet dedik. Bu arada Türk İslam Eserleri Müzesi?ne de baktık.. Dr. Filiz Çağman bize yardımcı oldu. O devirdi ithal olduğu için mikro-film bulunmuyordu . Filiz Çağman Şeyh Hammdullah hattı Kur?an-ı Kerim?inin mikro-filmlerini 15 gün içnde hazırlatarak gönderdi. Akarada hemen fotoğraf baskısı yapıldı. Bir Kopya hemen Diyanet İşleri Başkanlığına elden götürdük, durumu da anlattık.
15 gün sonra bir telefon.. Diyanet İşleri Başkanlığına geliniz. Gittik. Süleymanları çift lam ile yazınız. Daha kolay okunur. Biz san?at eseri basıyoruz. Meşhur XV. Yüzyıl hattatı, Şeyh Hamdullah?ın hattına el sürebilir miyiz !... olmaz olamaz? Onlarda illâ lamlar çift olacak dedi. İşler sarpa sardı. Biz inat, onlar inat, aylar, seneler geçti. Ecevit iktidardan düştü, Aldığımız kağıtları, başka işlerde kullanmaya başladık. Genel Müdürler değişti? işi başaramadık.
1971?de Kültür Müsteşarı rahmetli Mehmet Önder?in tanıştırdığı, Kültür Müsteşarlığında Kültür ve San?at Dergisini yayınlamakla görevlendirdiği, benim de yardımcı olmasını istediği Mehmet Özel , 29 yıl Güzel Sanatlar Genel Müdürü olarak görev yaptı.
Zannedersem yıl 1999 veya 2000 idi. Bir gün Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü?ne beni çağırdı. Gitttim, bir forma prova Ahmed Karahisarî Kur?anı basılmış. Şuna bir bak. Bu işi iyi anlarsın dedi. Baskı fevkâkade idi. Başarılı dedim. O halde basalım dedi. İyi olur dedim. Emekli oldum. söz konusu Karahisarî?nin Kurân?ının basıldığını öğrendim. Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığından tanıdığım Prof.Dr. Mustafa İsen Kültür Müsteşarı idi. Sanat tarihçilerin bir problemi ve Akkoyunlu Uzun Hasan tarafından Hacıbayram?a gönderilen ve müzayedeye çıkan David Samlung Müzesi?ndeki şamdanın durumunu sormak için yanına 2004 yılı sonların da gittiğimde, Güzel sanatlar Genel Müdürlüğü tarafından bastırılan Karahisari?nin Kur?an-ı Kerimden bir adet istedim. Konu, mahkemeye intikal etti, veremem dedi.
-
.
|