GENEL KONULAR - GENERAL ISSUES
ATATÜRKCÜLÜK Ve 2001'Lİ YILLARIN TÜRKİYESİ ÜZERİNE
ATATÜRKCÜLÜK Ve 2001'Lİ YILLARIN TÜRKİYESİ ÜZERİNE

Sadi BAYRAM
Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük Önder, aziz Atatürk; " Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir, fendir " vecizesi günümüz Türkiyesi için bu gün de aynen geçerlidir.
Zira, yurdumuzu istilâllardan kurtaran yüce önder, daha sonraki kurtuluşun ekonomik bağımsızlık, ve sanayi olduğuna işaret ederek, Batı medeniyetinin ilminden, tekniğinden bütün gücümüz ile yararlanarak muasır medeniyetler seviyesine çıkmayı bizlere hedef göstermiştir.
Aziz Atatürk'ü hayattayken görmek bahtiyarlığına biz gençler yetişemedik. İkinci Dünya Savaşı bitmeden dünyaya gelen, günün idarecileri bizler, Atatürk ülküsü etrafında yetişerek, Büyük Türkiye'yi bu günlere ulaştırdık.

Avrupa Ekonomik topluluğuna gireceğimiz şu günlerde, batı ile birleşerek, iliminden, tekniğinden yararlanarak, çeşitli mamüllerimizi ihraç ettğimiz yurdumuz, az gelişmişlikten kurtularak, gelişmiş ülkeler kategorisine girme hazırlığındadır.
2003'lü yıllara girerken; Atatürk ilke ve inkılâplarından taviz vermeyi asla düşünemiyoruz. Büyük Atatürk'ün cumhuriyetcilik, milliyetcilik, lâiklik ilkelerinden taviz vermeden, günün şartlarına uygun olarak, özel sektör artık Cumhuriyetiizin kuruluş yıllarındaki emekleme devresini çoktan geride bırakarak, ayağa kalkmış, atak yapmış, gelişmiş ülkelere ihracaatta bulunarak kendini isbatlamıştır. Fakat bu bize yetmemeli, daha ileri sloganı ile Japon sanayiine kavuşmalıyız.

İşte bunun içinde çağın gereklerine göre Bilgisayar konusuna geniş yer vererek, teknolojik çağı da yakalamamız lâzımdır.
Telekominikasyonda bu çağı yakaladık. Uydusu olan bir kaç ülkeden biriyiz. Telekominikasyonda olduğu gibi, her alanda çağı yakalayarak, 21. asrın bir Türk çağı olduğunu vurgulamalıyız.
Adriyatik Denizinden, Kore kıyıllarına uzanan geniş coğrafi bölgede, Türkçe konuşarak derdinizi anlatmanız mümkündür. Aynı şeyi ekonomik yönde de geliştirererk, günümüzün ticari- turistik anlayışına uygun olarak ipek yolunu tekrar başlatmalı, nostalji ile gerçeği birleştirerek, Atatürk'ün istediği hakiki tarihi yazdırabilmeliyiz.
Bunun için de, Yüce Atatürk'ün önderlik ettiği fikirleri benimsemek, 10. yıl nutkunda söylediği gibi, " Türk; Öğün, Çalış, Güven !... " sözlerini kulaklarımızda anımsayıp, çalışmak, çalışmak gerekir.
Diğer taraftan, kültür bakımından da yine o'nun izinde olmamız gerekir. Zira, Anadolu çeşitli medeniyetlere beşiklik yapmıştır ama Türk mihrü hepsinin üzerine vurulmuştur. Sumerlerin Türklerle akrabalıklarına işaret eden Ata'nın bu fikirleri 50 yıl sonra isbatlanma yolundadır. Sümerbank, Etibank ismlerini kolay seçmemiştir, yüce önder...
Atatürk'ün bir başka yönünüde söylemek gerekir. Atatürk hiç bir zaman islâm karşı olmamış, hurafelere karşı olmuştur. Türkiye Büyük Milet Meclisi açılmadan önce Hacıbayram Camii'ne giderek duada bulunmuş, Dört Halife Devri ile seçimin, demokrasinin islâmda bulunduğunu çeşitli konuşmalarında belirtmekten çekinmemiştir. Eski Türklerde beyler bir şölende bir araya gelir ve Hakanlarını seçerlerdi, yani demokrasi milli karekterimize uygun bir idare tarzıdır. Demokrasiden vazgeçmemiz asla söz konusu olamaz...

Yüce Atatürk;"... Milli şuûrun ayakta kalabilmesi ve uyanık bulunması için dil ve tarih uğrunda çalışmaya mecburuz. Türk çocuğu ecdadını tanıddıkca daha büyük işleryapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. Türk kabiliyet ve kuvvetinin tarihteki başarılları meydana çıktıkca, bütün Türk çocukları kendileri için lâzım gelen hamla kaynağını o Tarihte bulabileceklerdir. " derken, diğer yandan da " Biz daima, hakikâti arayan ve onu buldukça ve bulduğumuza kani oldukça ifadeye cür'et gösteren adamlar olmalıyız " demektedir.
Bugün idaresinden mes'ul olduğumuz , şeref duyduğum vakıflar ve eski eserler konusunda da yüce önderin çeşitli sözleri bulunmaktadır.

1 MART 1922'DE T.B.M.M.'Nİ AÇIŞ NUTKUNDAN

Evkaf mesailine gelince: Malumdur ki evkaf, memleketimizin mühim bir servetini teşkil eder. Bu servetten millet ve memleketi hakkiyle müstefit edebilmek için Şer'iye Vekâletiyle beraber bütün Heyeti Vekile'nin ve hatta Meclisi Âlinin bu hususu ehemmiyetle tetkik ile bu büyük müessesenin harabiden vikayesini ve memleket “ semerebahş bir hale vaz'ını temenni eylerim.

Efendiler; Evkafın hikmet-i mevzuu nazar-ı dikkate alınınca; bunun müessesat-ı diniye ile beraber hizmet ve muavenet-i iç timâiyeyi istihdaf eylediği tahakkuk eder.

Vakıfların; imarethaneler, bimarhaneler, hastahaneler, misafirhaneler, kütüphaneler, kervansaraylar, hamamlar, çeşmeler, mektepler, medreseler vesair irfan müesseselerine şamil bulunmuş olması evkaf meselesinin hallinde riayeti elzem olan esasatı göstermektedir.

1 MART 1339 (1923) T.M.M.M.'NİN 4. TOPLANTI YILINI AÇARKEN

Efendiler, geçen sene zarfında Evkaf Vekâleti mebani-i diniye hayriye tamirat ve inşaatında oldukça mühim bir faaliyet göstermiştir. Vuku bulan tamirat ve yekünü memleketin muhtelif noktalarına ait olmak üzere 126 camii ve mescid-i şerif ile 31 medrese ve mektep, 22 su yolu ve çeşme, 175 akar ve 26 hamama baliğ olmuştur.

339 senesinde İstanbul'a ait olup şimdiye kadar teşkilâtsızlık yüzünden ihmal edilen bentler tamiratı, ciddiyetle nazarı itibare alınarak bu hususta bir kanun lâhiyası tanzim ve Heyeti ve Vekileye derdest-i tevdidir ve kanun-u mezkürun Meclisi âlice tasdiki halinde İstanbul'da susuzluk tehlikesine mâruz kalan ahali ve mebani-i diniyenin şu ihtiyacı mümkün mertebe tehvin olunacaktır.

Yekünü mühim bir miktara baliğ olan evkaf sarfiyatının hiçbir teftişe tabii olmadan icra edilmesi gayri muvafık görüldüğü gibi mütemadiyen halk tarafından vuku bulan şikâyetin bir an evvel tahkiki kabil olmamakta bulunduğundan yeniden Heyeti Teftişiye Teşkilâtı bütçeye vaz olunmuştur.

Mahiye yirmi beş, elli kuruş gibi cüz'i bir meblağla ifayı hizmet etmekte olan hademe-i hayrattan 487 zatın maaşatına zam, şimdiye kadar 13.006 lira yapılmış ve bu sene zarfında bir o kadar lira zammı mukarrer bulunmuştur.

Efendiler, geçen sene arzetmiştim. Bu sene de tekrara mecburum ki evkaf meselesi mühimdir. Memleket ve milletin hakiki menfaati nokta-i nazarından tetkik ve icabat-ı asriyeye muvafık bir şekilde hallollunmak lâzımdır, elzemdir.

BAŞVEKİL İSMET PAŞA HAZRETLERİNE,

Son tetkik seyahatlerimde muhtelif yerlerdeki müzeleri ve eski sanat ve medeniyet eserlerini de gözden geçirdim.

1. İstanbul'dan başka Bursa, İzmir, Antalya, Adana ve Konya'da mevcut müzeleri gördüm. Bunlarda şimdiye kadar bulunabilen bazı eserler muhafaza olunmakta ve kısmen de ecnebi mütehassısların yardımiyle tasnif edilmektedir. Ancak memleketimizin hemen her tarafında emsalsiz defineler halinde yatmakta olan kadim medeniyet eserlerinin ilerde tarafımızdan meydana çıkarılarak ilmi bir surette muhafaza ve tasnifleri ve geçen devirlerin sürekli ihmali yüzünden pek harap bir hale gelmiş olan âbidelerin muhafazaları için Müze Müdürlüklerine ve hafriyat işlerinde kullanılmak üzere (Arkeoloji) mütehassıslarına kat'i lüzum vardır. Bunun için Maarifce harice tahsile gönderilecek talebeden bir kısmının bu şubeye tahsisi muvafık olacağı fikrindeyim.

2. Konya'da asırlarca devam etmiş ihmaller sebebiyle büyük bir harabi içinde bulunmalarına rağmen sekiz asır evvelki Türk medeniyetinin hakiki mimari şaheserleri sayılacak kıymette bazı mebani vardır. Bunlardan bilhassa Karatay Medresesi, Alâeddin Camii, Sahip Ata Medrese Camii ve Türbesi, Sırçalı Mescit ve ince Minareli Cami derhal ve müstacelen tâmire muhtaç bir haldedirler. Bu tâmirin gecikmesi ve âbidelerin kâmilen indirasını mucip olacağından evvelâ asker, işgalinde bulunanların tahliyesinin ve kâffesinin mütehassıs zevat nezaretiyle tâmirinin temin buyurulmasını rica ederim.

K.ATATÜRK



Yazımı, son günlerde Doğu sorunlarıyla ilğili olarak çarpıtılan, Ne mutlu Türkiyeliyim değil, Atatürk'ün 10 yıl nutkunda söylediği gibi " Ne Mutlu Türk'üm Diyene ! " sözleriyle tamamlıyor ve gençlerimizin yabancı, ithal ideolijiler yerine, milli ülküler etrafında birleşmelerini, Batılıların 1814 tarihteki ideolojilerini , sevr muahedesi ile yapamadıklarını, provakatörler aracılığı ile GüneyDoğu Anadolu'yu kışkırtarak bugün tekrar gündeme getirme hazırlıklarını lânetliyor, gençlerimizin Atatürk ilkeleri etrafında kenetlenerek, bir karış toprak parçasını yabancılara kaptırmayarak, Mithat Cemal Kuntay'ın
" Bayrakları Bayrak yapan üstündeki kandır,

Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır "
beyiti ve Atatürk'ün geçlere seslendiği gibi " Ey yükselen yeni nesil !, Cumhuriyeti biz kurduk, O'nu yaşatacak sizlersiniz " sözleri ile tamamlamak istiyorum.
------------------------------o---------------------------------------
Yayınlandığı Yer: www.sadibayram.com ,2000
Yazar : Sadi BAYRAM
Konuyla İlgili Diğer Başlıklar:
  • Neden Referandumda Hayır Oyu Vereceğim !...
  • Ermeni Soykırım Ve Kızılderililer Kanun Teklifi Telin Mektubu
  • Taşınır Kültür Varlıklarınınyasa Dışı Trafiğinin önlenmesi , Korunması Ve Mevzuat Hazretleri
  • Cumhuriyet'in Derinliklerinden Hatıralar : Eski Ankaralılardan Dostum Sayın Nurettin Daş Ile
  • Kültür Bakanlığı Tarihçesi Ve Milli Kültürümüz
  • Maniheizm Doğuşu, Gelişimi Ve Tesirleri
  • Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Tekke Ve Zaviyelerin Kapatılmasından Sonra Taşınır Kültür Varlıklarının Korunması Ile
  • Türk Kültürü Ve Biz ( Kültür Envanteri )
  • Türk Kültürü Ve Yoksulluğu Ortadan Kaldırmak Için Yapılan Faaliyetler
  • Türk'ün Yolu Nereye Gidiyor ?
  • Kültür Bakanlığı Tarihçesi Ve Milli Kültürümüz
  • Ankara'da Roma Anıtı- Res Gestae
  • Komünizmin Sembolü Lenin Yıkıldı, Sıra Bizans'ı Dize Getiren Fatih Sultan Mehmed'e Mi Geldi ?
  • Osmanlı Imparatorluğu Ve Türkiye Cumhuriyeti çağlarında Türk Kazı Tarihi ı-v. Cilt
  • Cumhuriyet'in Kuruluşunun 90. Yılında Başkent Ankara:
  • Tarihte Merzifon
  • Anatolıan .the Cradle Of Cıvılızatıons And Aphrodısısas ın Cılıccıa
  • Toplumumuzda Kadın Ve Vakıf Kuran Kadınlarımız
  • Vakıflar Derg?s??nde Yayınlanan Makaleler
  • Amer?kalılar’ın Osmanlı Devlet?’ndek? E??t?m Faal?yetler? Merz?fon Anatol?an Kolej? Tar?hçes? Ve Merzifon’da
  • Türk-tatar Kültür ?l??k?ler? Sem?ner?
  • Tar?h?n Der?nl?kler?nde Merz?fon
  •