SİİRİMSİ BİR KİTAP - THE POETRY BOOK
MİLENYUM RÜYÂSI:
MİLENYUM RÜYÂSI

OSMANLI DEVLETİ'NİN 700 KURULUŞ YILDÖNÜMÜ

ve

DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ ÜZERİNE BİR DENEME !..




ISBN.975-93910.0.7
Reyhan Basım-Yayın, Ankara 2000'de kitap olarak yayımlanmıştır.



Sadi BAYRAM

Ünlü düşünür Sokrat, " Kendini bil ! " diyor, konuşacağın kelimeleri düşün,
Mevlâna ise aynada gördüğün senin yüzün,
İnsanları sev ki sen de sevilesin, kin nefret, vahşet, savaş neden,
Milli kültür, kardeşlik, birlik, beraberlik, düzen,
Yunus deyimiyle, " Yaratılanı severiz, Yaratandan ötürü" sevginin özü, tutkalı,
Sosyal hayatımız, gelenek ve göreneklerimiz ise, bunun en güzel misali.

Türk tarihinin altın sayfalarını çeviriyordum, birden dalmışım derin bir uykuya,
Milenyum rüyâsı gördüm, eşsiz medeniyetimizin sembollerini gezdim, diyar diyar,
Siz de görmek istersiniz diye bu satırları yazdım, bu ne bir şiir, ne de nazım.
Nazmın tatlı şiir dilini rahmetli Nihat Sami Banarlı'nın,
Güler yüzünden öğrenmeye çalıştım,
Saatlerce milli kültürümüz üzerine ne güzel konuşurdu,
O konuştuğu zaman, etrafında bir halka oluşurdu,
İstanbul-Çemberlitaş Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Medresesi revakları altında¦

* * *

Zamanımızdan beş bin yıl önce Güney-Doğu Anadolu'dan Orta Asya içlerine uzanan,
Nuh Tufanı'ndan sonra Yafes önderliğinde koşan biziz !
Ergenekon'dan Kültigin'e, Çin Seddi'nden Macar Ovalarına at koşturan,
Nevruz ateşinden, Oğuz Han, Manas, Alageyik, Bozkurt, Dedem Korkut Destanından,
Issık, Aral Gölünden, Semekand, Buhara, Taşkent, Uzbekistan bucağından,
Alpertunga , Afrazyap, Metehan, Bilgehan anıtından,
Tanrı Dağları, Baykal Dağları, Altaylar Dağlarından;
Gobi, Taklamakan, Karakurum Çöllerinden,
Atlı kültür meden,yetinden, otağ kültüründen, Çin Seddi Fatihlerinden,
Arslanlar ocağından, şölenler bucağından,
Muderya-Sirderya Vadisinden,
Şeyh Ahmet Yesevi Ocağından, Arslan Bab kucağından,
Hoca Bahaüddin Nakşibendi Tacından,
Şaman davulu, yağmur dûası niyazından,
Oğuz Boyları huruç edip, Doğu Anadolu'nun Erzurum Yaylalarına yerleşen,
Malazgirt Meydan Muharebesinden önce Anadolu'ya gelip yerleşen,
1048'de Erzurum'a gelip Pasinler mevkiinde Anadolu'da ilk Türk vakfını kuran,
Yine bizleriz !
1071'de Malazgirt'te Sultan Alparslan'la birlikte,
Anadolu'ya ikinci defa ebediyyen giren yine bizleriz !

Milâttan Önce 204-Milâttan Sonra 216 tarihlerinde Büyük Hun İmparatorluğu,
Batı Hun İmparatorluğu, Avrupa Hun İmparatorluğu, Ak Hun İmparatorluğu,
Göktürk İmparatorluğu, Avar İmparatorluğu, Hazar İmparatorluğu,
Karahan Devleti, Uygur Devleti, Gazneliler Devleti,
Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Harezm Şahlar Devleti, Altınordu Devleti,
Büyük Timur İmparatorluğu, Babür Şahlar Devleti, Anadolu Selçuklu Devleti,
Osmanlı Devleti'ni de kuran ve 621 yıl yaşatan yine bizleriz.

Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tataristan, Başkurdistan, Doğu Türkistan,
İnguş, Adige, Çeçenistan, Karaçay, Çerkes, Azerbaycan, Türkmenistan,
Çuvaşistan, Yakutistan, Dağıstan, Kırım, Bosna-Hersek,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetlerini kuranlar yine Oğuz Han soyundandır.

Aral Gölü kenarında, Selçuk Han'dan filizlenen dev çınar,
Merv, Buhara, Tebriz, yolu ile Büyük Selçuklu Devletini kurdu,
1071'de Sultan Alparslan, Kıpçak Türklerinin yardımıyla,
Anadolu'yu bize yeniden hediye etti .

Malazgirt Meydan Muharebesiyle Bizans'ın ayakları kesildi, kolları koptu,
Bizans'ın meşhur İmparatoru Romanos Diyogenes'e insanlığı Sultan Alparslan öğretti.
Abdalan gurubu Anadolu'ya yayıldı, kaleler, şehirler bir bir Türkler'in eline kaldı.
Dandanakan Savaşıyla Anadolu, artık bizim ebedi yurdumuz oldu.
1074'de İznik önlerine geldik, Otağımızı İznik Gölü kenarına kurduk,
Göğsümüzü siper ettik, Haçlı Seferlerini bütün gücümüzle durdurmaya gayret ettik.

* * *

Anadolu Selçuklu Devleti'ni kuran ecdadımızda,
Erzurum, Malatya, Sivas, Kayseri, Konya, Tokat, Amasya 'da ,
Ankara, Niğde, Aksaray, Burdur, Afyon, Denizli, Antalya'da,
Eşsiz Selçuklu mimari eserlerini dünya kültür mirasına armağan eden de ,
Türk kültür ve medeniyetini vakıflar etrafında zirveye çıkaran Türkler,
Anadolu'nun her kasabasına vakıf eserlerle mührünü vurdu birer birer.
Konya, Alâeddin Tepesi'nde bir höyük üstünde külliye ve minber,
Sekiz asır hizmet verdi, bütün Orta-Doğunun köylüsü ile kentlisine,
Mevlânâ Celâleddin-i Rumi, " Her ne olursan ol yine de gel "dedi herkese,
Irk, dil, din ayrımı yapmadan, kucak açtı bütün milletlere¦
Kayseri Huant Hatun Külliyesi, ilim ve irfan öğretti bizlere,
Gıyaseddin Keyhüsrev kızı Gevher Nesibe, Dar'üşşifada şifa bizlere,
Sahabiye Medresesinde okuyan talebe,
Anadolu'nun her köşesine dağıldı,
Aydınlattı Anadolu'yu bütün bilgisiyle¦¦.
1157 tarihli Tokat Nizameddin Yağıbasan,
1142-1164 tarihli Niksar Yağısaban ilk Tıp Medresesi,
12. Yüzyılda kuruldu Niksar'da Çöreğibüyük Akıl Hastahanesi,
Gökmedrese adıyla bilinen SeyfettinTurumtay,
Vakıf yolu ile 1267'de millet hizmetine girdi.
Amasya Bimarhanesi İlhanlı Hükümdarı
Olcayto Mehmed Hüdabende tarafından 1309 tarihinde yapıldı,
İlk tüp bebeği 1228'de Anadolu Selçuklu Türkleri keşfetti,
Aynı sene Arapça olarak dünya ilim âlemine
Konya Yusuf Ağa Kütüphanesi'ndeki kitaplarından seslendi !¦.
Arapça bilmediğimiz için bizler bundan habersiz, 21.yüzyıl keşiflerini bekledik,
1350 yılında Gotik mimarisi Avrupa'da ortaya çıktı, dünyaya yeni bir uslûp ilân etti!
1227 yılında tamamlanan Divriği Turan Melik Dar'üşifası kapısı uslûbunu Avrupa unuttu,
Suret yasak dediler,
Kur'an-ı Kerim'de âyete rastlamadık, Hadislerle yasaklamaya çalıştık,
1227'de Sivas-Divriği Turan Melik Dar'üşşifası kapısındaki
Kabartma melek tasvirleri bunun isbatı,
Selçuklu eserlerinde taassup olmayıp, çeşitli hayvan figürlerini görmek mümkün,
Tokat-Niksar Çöreğibüyük Camii ( Dar'ül'Hayr Medresesi) giriş portali üzerinde ceylân,
Medrese sağındaki Üç Kardeşler Çeşmesinde iki geyik figürü,
Divriği Ulu Cami Tekstil Kapısı sağında niş içinde çift başlı kartal figürü,
Burdur-Bucak İncir Han, Susuz Han, Antalya-Alarahan, Denizli-Akhan'da
Diyarbakır Surları üzerinde, Hz.Ömer Camii sol tarafında,
Yılan, öküzbaşı, kartal, arslan, ceylan gibi,
Hayvan tasvir rölyefleri bunların en güzel örnekleridir.


* * *

Anadolu Selçuklu Döneminde İslâmda hoşgörü ve tolerans ı bugünden daha mı ileri ?
15. yüzyıl başlarında yavaş yavaş taassuba kapıldık, 17. yüzyılda ise dozunu arttırdık,
Bu tarihten sonra tekke ve zaviyeler miskin yuvası oldu, alın teri ile çalışmayı unuttuk,
Allah korkusu olmayan, kendini şeyh sanan sahte imamlar peşinden koştuk,
Tarihten öğrenmemiz gereken dersi bile alamadık !

* * *

Büyük Türkistan'dan bir istilâ geldi, adı Mogol,
Argun Han, Anadolu Selçuklularını hegemonyası altına aldı,
Erzurum Üçkümbetler, Çifte Minareli Medrese, Yakutiye, o zamanlar inşa edildi,
Sadettin Köpek, Mûiniddin Süleyman Pervâne, Sahip Ata Fahreddin Ali,
Anadolu Selçukilerinin vakıf eski eserler armağan eden ünlü vezirleri,
Arapça, Farsça el yazması divanlar, kitaplar, devrin ilim dili ile yazıldı,
Onların torunları bugün İngilizce, Fransızca, Almanca yazdı¦..
Endülüs'de İbn-i Haldun ve Farabinin eserleri,
Latince ve Yunanca çevirileri Rönesans'ın doğumuna vesile oldu.

* * *

Kadı Burhaneddin Sivas'tan Tokat, Niksar yolu ile geldi Amasya Kapılarına dayandı,
Seyyid Nureddin Alparslan er-Rufâi oğulları O'nu sulhe ikna etti,
Kadı Burhaneddin şair, edip, san'at meclisi ve içkiye düşkün idi,
Fazla tamahkârlığını Sivas önlerinde başı ile ödedi,
1257 yılında Sonusa Kadısı el-Haç Behram Ahmed, vakfiyesini tasdik etti,
Niksar Kadısı İbrahim oğlu Mehmed, bu vakfiyenin geçerliğini kabul etti,
Taşovası, Yeşilırmak vadisi ve Akdağ'dan Ladik'e bütün toprakları vakfetti,
Zedvi Köyünde büyük bir külliye inşa etti,
Seyyid Ahmed- i Kebir halkı iyiliğe, dostluğa, kardeşliğe davet etti,
Yolcuları, açları doyurur, kimsesizlere yardımcı olur, dertlilere deva olmaya çalışır,
Hümanist Seyyid Nureddin Alparslan er- Rufâi hoşgörüsü genişti.
Kemahlı Sarı Muiniddin soyundan gelen Nureddin Alparslan,
Ahi Nahcivan Vakfını kuran Doğanşah"ın da kardeşi idi.
Her ikisinin de Türbesi Niksar"da Melik Gazi Türbesi"ne giderken soldaki eyvandadır.


* * *
Anadolu fütühatında büyük rol alan,
Fırat Irmağını geçerken şehitlik mertebesine ulaşan,
Caber Kal'ası'na gömülen,
Bugün dahi orada Türk Bayrağının dalgalanmasına vesile olan,
Oğuz Boyu Kayı Aşireti temsilcisi Süleyman Şah,
Oğlunu gönderdi Serhat boylarına,
Sultan Alâeddin Keykubad onlara görderdi, tuğ ile tabl, bu bir işaretti,
Süleymanşah oğlu Ertuğrul Gazi'nin, Domaniç Yaylaları oldu evi,
Bizans Tekfurunun komşusu, sınır boyları bekçisi, yiğitlerin arslanı,
Çarpıştı Bizansla, verilen görevi ifa etti, 1281'de ebedi âleme göç etti gitti,



1299 yılında, Ertuğrul Gazi oğlu Osman Gazi,
Şeyh Edebali'nin damadı Söğüt'te temelini attı Osmanlının,
Bilecik, Bursa, İznik, Çanakkale, Gelibolu, Edirne,
Şehit Murad-ı Hüdâvendigâr ile hatırlanır şanlı Kosova,
Geldi, Yıldırım gibi Sultan Bayezid ve Niğbolu Zaferi,
Birinci Başkent Bursa, ikinci Başkent Edirne illeri,
Aksak Timur, Uluğ Türkistan'dan Anadolu'ya Sivas yolu ile geldi,
1402'de Ankara-Çubuk Ovası'ndaki Ankara Meydan Muharebesinde,
Timur'un filleriyle aynı kanı taşıyan Yıldırım Bayazıd Ordusu birbirine girdi,
Anadolu'yu kasıp kavurdu, aynı ırktan bir adem, Bursa Ulu Camiini yaktı,
Büyük mizah ustası Nasreddin Hocayı çıldırttı, ülkeyi Beyliklere parçaladı,
Aydınoğlu Mehmed Bey Birgi Ulu Camiini millete vakfetti,
1327 tarihli Kur'an-ı Kerim' i yazdırdı,
Oğlu Çaka Bey, denizciliği hedef seçti,
Meryem Suresi'ni özellikle tezhipletti,
Hamitoğulları, Zu'l Kadiroğulları, Çandaroğulları, Çarşamba'da Bayramoğulları,
Artuklular, Akkoyunlular, Karakoyunlular, Danişmedoğulları,
Karesioğulları, Germiyanoğlu taşa hak etti vakfiyesini,
Oğuz Boylarının çeşitli kolları, Anadolu'yu vakıf eserleriyle süsledi.

* * *

Çelebi Sultan Mehmed, Osmanlı Devletini yeniden diriltti,
Akşemsettin, Hacıbayram o devrin âlimleri,
Hacıbayram, Edirne Sarayında Sultan II. Murad'ın misafiri,
Hacıbayram müjdeledi Sultan Murad'a İstanbul'un fethinin kime nasip olacağını,
Bu şevk ve heyecanla Sultan II.Murad, İstanbul Fatihi'ni yetiştirdi, eğitti,
Derken bir Çağ kapandı, yeni bir Çağ açıldı,
Bizans, Konstantinopol, 1453'te İstanbul ismiyle tarihe karıştı,
Hazreti Muhammed Mustafa'nın Sancaktarı,
Akşemseddin ile kavuştu Eba Eyyüb-i Ensari merkadi.
Sofu Bayezıd, Amasya, İstanbul, Edirne külliyelerini inşa etti,
Yavuz Sultan Selim Çaldıran ve Mercidabık Zaferi,
Kanuni Sultan Süleyman, Macar ovalarında Zigetvar Kuşatması,
Oruç Gazi, Barbaros, Piri Reis, Seydi Ali Reis gibi denizcileri,
Akdeniz ile Kızıldenizi Türk Gölü haline getirdi,
Andrea Dorya dize getirildi,
İnebahtı ile Sokollu'nun sakalı traş edildi,
II.Viyana Kuşatması'nda Merzifonlu Kara Mustafa Paşa isteseydi,
Viyana'yı yerle yeksan ederdi, yıkıntıları istemedi.
O, san'at şehrinin yıkılmadan teslim olmasını isterdi,
Ama Kırım Han'ının sözünde durmayacağını nereden bilebilirdi ?
Başı ile ödedi bu sanatseverliğini Belgrad'da,
Silsile-nâmesi kaldı Viyana varoşlarında,
Tuna Nehri'nin kolları ağladı bu üzüntülü tabloya,
Estergon, Budapeşte, Silistre, Varna ile Karadeniz'e açılır özlediğimiz Tuna,
Sonrası ise malûm, Gerileme Devri ile geldi kapitülasyonlar,
Ahi düsturunu , Loncalar açılmaya başlayınca unuttuk,
Kervanyolları denizlere kaydı,
Baltacı Mehmed Paşa'yı hatırladım birden,
Yeşilköy'e ulaştı Ruslar aniden,
Hazer Denizi ile Karadeniz'i ,
Sapanca Gölü ile Karasu Irmağının birleştirilmesi hayâlimizde kaldı.


* * *


İstanbul'un yedi tepesinde yedi külliye,
Ayasofya'yı aldı bir müddet gölgeliğe,
Cami, medrese, han, hamam, kervansaray, imarethâne, muvakkithane,
Fatih, Bayazid, Çarşamba, Süleymaniye, Sultanahmed, Eminönü, Üsküdar,
Ayazma, Ortaköy, Eski Saray, Topkapı, Nusretiye sonra da Dolmabahçe, Cihangir.
Enderun'da yetişti binlerce sanatkâr, dağıldı ülkenin dört bir yanına,
Bir aşk kütüğü yakıldı, üç kıt'aya yayıldı,
621 yıl sürdü haşmetli Osmanlı Saltanatı,
Bir imparatorluktu kurdukları devlet,
Ancak, batılılar gibi bir milleti sömürmedi devlet,
Anadolu'yu sömürdü, bütün gelirini Balkanlar,
Bağdat, Şam, Mısır ve Hicaz'a gönderdi devlet,
Türk mührünü vurdu bu topraklara Osmanlı, toleransı ile yine de yaranamadı,
Ne Arab'a, ne Acem'e ne Sırp'a ne de Orta Avrupa'ya,
Kosova, Niğbolu, Niş, Belgrad, Budapeşte'de Merzifonlu Gülbaba,
Kanuni Sultan Süleyman at koşturdu Mohaç Ovası'nda, Zigetvar'da,
Amerika Kıt'ası daha yeni keşfedilmişken.

* * *

1453'te Fatih Sultan Mehmed İnsan Hakları Beyannamesini yayınladı.
Birleşmiş Milletler ondan da dört yüz doksan beş yıl sonra ayıldı,
Birleşmiş Milletler, insan haklarını çifte standartla kabullendi,
Kıbrıs'da Azerbaycan'da, Saray-Bosna'da, Kosova'da sınıfta kaldı,
Çeçenistan, Dağıstan Karabağ'ı Rus tankları aldı,
Makarios ve Miterand'ın eşi ağzıyla konuştu Batılı,
Beşikte uyuyan çoçukların kalbine sıkılan kurşunu gül bahçesine çevirenler,
Unuttu Kızılderili katliamını, Zenci haklarını, İspanya Basklarını,
Zira Zenciler hariç, onlar da Türklerle soydaş idi,
İnanmazsanız bakınız dillerine, lügâtlerinin etimolojisine, etnografyasına, folkloruna,
İndian'ın anlamı, Hindistan'ın kuzeyinden Bering Boğazı yoluyla
Eski Çağ'da göçen Mogollar,
Avarların, Fin-Ugurları'ın Basklar'ın menşei kuzeyden giden Türki kollar,
Etrüskler 'in atası Romus ile Romulus bir kurt tarafından emzirildi,
Bize de Ergenekon"da bir kurt yol göstermedi mi ?
Etrüskler acaba Türki bir kol olur mu ? soralım Dr. Adile Ayda'ya.
İzmir"in Tire ilçesinde Etrüsklere ait bir kitâbe çıkar bir kazıda,
Diye yazmıştım 12 yıl önce yayınladığım Proto Türkler Kitabımda,
Üç yıl önce çıktı bir yazıt, Ege adalarında...
Anadolu"dan göç eden Etrüsklere ait...

* * *

İlk Çağda Mezopotamya Vadisi Sumer Ülkesi idi,
Adem ile Havva, cennetten bu bölgeye indi,
İlk medeniyetin beşiği Sumerlere nasip olmuştu,
Sumer kelimeleri Türkçeye benziyor, vamı onlarla bir akrabalık,
Hazreti Nuh'un büyük oğlu ve Türklerin soy seceresinin bağlandığı Yafes,
Diyarbakır, Musul, Erbil, Kerkük, Süleymaniye yolu ile
Batı Zağaros Dağlarını aşarak Orta Asyaya indi,
Ergenekon Efsanesi orada doğdu, gelişti, Çin Seddi Onlar için yapıldı.


* * *

Karamanoğlu Mehmed Bey haykırdı, ferman çıkardı,
Divânda, bariğâhta Türkçe konuş, bırak Arapça, Farsça konuşma ve yazmayı ,
Öz be öz Türksün, bırak yabancı millet hayranlığını,
Peygamberimiz Hz. Muhammed'e âyet geldi yüce Allah'tan,
İbrahim Sûresi'nin dördüncü âyeti meâlen,
"Kendilerine apaçık anlatabilsin diye, her peygamberi, kendi milletinin dili ile gönderdik ",
Demek suretiyle, dilin ve anlaşabilmenin özellikleri vurgulanmıştır.
İnsanlar konuşarak anlaşır, konuşmak yanlış anlaşılmayı önler,
Birbiriyle dost olur, kini, düşmanlığı yok eder,
Dilin ehemmiyeti bu yüzden önemlidir,
Dillerini kaybeden milletler, istiklâlini kaybeder.


Ey gençlik, Japonya'dan Preneler'e uzanan büyük bir vatan bekliyor,
Adriyatik'ten Çin Seddi'ne Türkçe konuşarak süreceğiz kervanımızı,
Doğu Türkistan, Uygur Türklerini unutmadık, yüreklerimiz beraber,
Gökmavisi bayrak kâinatın kubbesi, üzerine işlenmiş ay ve yıldızlı sancak,
Kervansaraylarda artık turistlerle kaynaşıp, maziyi anımsarken,
İpek yolu yerine, mavi akım projesi, petrol ve enerji,
Uluğ Türkistan birleşti, sıra geldi tekrar Balkan, Karadeniz, Kafkasya Paktı 'na.


* * *

Kur'an-ı Kerim'in 100. Suresi Adiyât,
And olsun Allah yolundan koştukça koşanlara,
And olsun, koştukça atlarının nallarından kıvılcım saçanlara,
Sabah sabah akına çıkanlara,
Ve tozu dumana katanlara,
Hep birden, düşman topluluğu içine dalanlara,


Tarihe atlarının nallarından kıvılcım çıkan kavim kimdir ?
Adiyât Suresi size hatırlatmıyor mu İlk Çağdaki Türk geleneklerini ?
Kılıç-kalkan devri artık geçti, kimse ülkeleri kılıçla feth etmiyor,
Sağlam ekonomi, altın, döviz ve üretken sanayi ülkeleri feth ediyor,
O halde, hep beraber ihracaat potasına dalalım,
Birlik-beraberlik, çalışkanlık, yataıcılık şuûru içinde ,
Ülkemizi Adriuyatik'ten Joponya'ya salalım.
Hazreti Ebubekir gibi saf, Hazreti Ömer gibi adâletli,
Hazreti Osman gibi okuyan, Hazreti Ali gibi kuvvetli ve kılıcı keskin,
Hoca Ahmet Yesevi Ocağından,
Maverâünnehr'den kaynaklanan bir pınar aktı Anadolu göbeğine,
Mevlâna Celâleddin-i Rumi, Hacı Bektaş-ı Veli işle birlikte,
Hoca Ahmet Yesevi Ocağı, Arslan Bap kucağından atılan ok,
Konya, Suluca Karahöyük ve Kırşehir'e düştü,
Seyyid Mahmud Hayrâni ve çağdaşı,
Ahi Evran Nasreddin Veli ile dostluğu büyük idi.

Mevlâna, Hacıbektaş, Ahi Evran, Seyyid Mahmud Hayrani,
İlimleri ile Anadolu'yu aydınlatma çabasına girdi,
XIII. yüzyıl ortalarında Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli,
Sulucakarahöyük'ten ulusa seslendi,
Anadolu'nun birlik ve beraberliği için,
İnsanların birbiri ile iyi geçinmesi için,
Sosyal dayanışmanın idamesi için,
Sosyal patlamanın önlenmesi için,
Eline , diline, beline bağlı ol,
Doğru yol için,
Cömertlik, eli açıklık, kardeşlik, dostluk senin için,
Ölmeden evvel nefsini öldür ki, hislerine hakim olasın,
Dünyayı hislerinle değil, aklınla idare eebilesin,
Geometriyi iyi tanı ki, herkesle aynı mesafede,
Ve daima dairenin merkezinde ol,
Kardeşlerinle daima aynı uzaklıkta olasın,
Geometri aklına çalıştırır, Allah'ın hikmetini iyi tanırsın,
İnsan her zaman insanı korur,
Her an hastaların, çaresizlerin derdine koşasın,
Alan el olma, veren el ol, her yardımın gizlilik içinde olsun,
Akasya ağacı gibi meyvasız olma, ömrün çınar gibi uzun olsun,
Ulu çınarın glgesinde yaşa,
Gölgenden, senin üretiminden, kurduğun vakıflardan ,
İnsanlar yüzyıllarca yararlansın.



1250'li yıllar'da Anadolu'nun göbeğinde Kırşehir'de Ahi Evran'ı Veli
Dünya insanlığına sesleniyor, ticarette hoşgörü ile kardeşliği,
Çalışarak ekonomiye güç katarak, geliştireceğiz sanayimizi,
Adalet, ismet, nezâket, iman, çalışma, sabır, basiretin mihrabı,
Spor, dürüstlük, ahlâkla, hoşgörü, kültür ile ticarette yeni bir lider.
Asr Sûresi bize zamanımızı iyi kullanmayı,
Dolayısı ile çalışmayı bize hatırlatmıyor mu ?
Dinin temel amacı, insanların birbiri ile iyi geçinmesi,
Sosyal dayanışmanın sağlanması değil mi dir ?
Bütün insanlar kardeştir, çünkü dünyaya geldik Adem ile Havva'dan,
Bu kavga, gürültü, kıskançlık kan davası nedir ?
Aklın, mantığın, dinin, hakikatin yolu birdir,
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, felsefedir, fendir,
Fakirlerin, hastaların yardımına koşmak fazilettir,
Zayıflara yardım etmek, merhametli olmak, cahilleri aydınlatmak,
Cömert olup, insanlara yardım etmek, bu düşünceyi yaymak,
Hırslara gem vurup, hatalarını anlamak, insan-ı kâmil olmak,
İnsanlığın bitmez, tükenmez en büyük hazinesidir,
Bunları idrâk edemeyen insan, zihin malûlü olup, tedâviye muhtaçtır.
Çalış, çabala, üret, sen de bir şeyler öğret sevgiyle insanlara,
Geçiyor ömür, bâki kalan bu kubbede hoş bir sedâ,
Eğer bırakabiliyorsan insanlığa,
Ankara'da Karşıyaka'ya giderken dört kolluda,
Bekri Mustafa seslenir sana da tabutta !..
Ne oldum değil, ne olacağını düşünsen , yarınlara hazırlansan !..



* * *

Güney-Doğu Anadolu, peygamberler yatağı,
Hazreti İdris, Hazreti İbrahim, Urfa-Harran'da,
Hazreti Zü'lküf Elazığ-Ergani'de, Belki de Zü'l-Karneyn'de yanıbaşında,
Hazreti Lokman Adana'da, Hazreti Şit, Hazreti Danyal Tarsus'ta,
Hazreti Yûşa, İstanbul'da, Cizre Cûdi Dağı'nda,
Habib-i Neccar, Hatay'da, Havarilerden biri Efes'te yaşadı,
Kleopatra Tarsus'da ve Kilikya Afrodisias'ında sahile çıktı, yüzdü,
Ashab-ı Kehf Maraş ve Tarsus'da,
Ukkaşe Hazretleri Maraş'ta, Veysel Karâni Siirt'in Baykan ilçesinde yaşadı,
Hazreti Peygamberin Sancaktarı, Eba Eyyub-i Ensari,
İstanbul Surları eteğinde şehit oldu..

Öyle bir vatanda yaşıyoruz ki, her yeri cennet, dört mevsim bir arada,
Yalnız kıymetini bilmiyoruz, cennet olsa da,
Ormanları bir zaman kestik, ağaçlarını kullandık, sonra da yaktık,
Yaktığımız yerde tarlalar açtık, modern ziraate yüz çevirdik,
Tarlalar verim vermedi diye de ekimi bıraktık, ziraati öldürdük,
Ormanlarla kaplı Anadolu'yu asırlar sonra çöllere çevirdik,
Erozyonu önleyemedik, yeni fidanlar dikemedik, çevreciliğe arkamızı döndük,
Cennet ülkeyi, lüzumsuz kaoslarla cehenneme çevirmeye gayret ettik.

Dicle, Fırat Nehirleri Anadolu'dan Mezopotamya'ya uzanıyor,
Kızılırmak, Yeşilırmak, Sakarya Karadeniz'e akıyor,
Menderes Nehri Ege'ye hayat veriyor,
Seyhan, Ceyhan, Göksu Akdeniz'e boy veriyor,
Manavgat suları çok yakında barış suyu olarak Orta-Doğu'ya ihraç ediliyor,
Aras Irmağı da Hazar Denizi'ne dökülüyor.
Tortum Çayı'ndı Erzincan Valisi Recep Yazıcıoğlu başlattı raftingi,
Doğu Anadolu turizminin canlanması için uğraştı,
Arkası gelmedi, başlayan işler aksatıldı
Çok konuştu merkeziyetçiliği tenkit etti, medyayı kullandı,
Deprem Bölgesi Koordinatör Vali olması beklenen Yazıcıoğlu
Fazla yoruldu diye, Ankara'ya merkeze kızağa alını,
Her şeyi Devletten beklememeli, halk el ele vererek yöresel faaliyet yapmalı,
Millet el ele verdiği takdirde ise, dağlar devrilebilmeli,

Atatürk Barajı Gapa hayat verdi, su kayağı, yelken yarışı, hayat canlanıyor,
Kültürde büyük canlanma, kan aşısı geldi, sanayi ekonomi gelişiyor,
Verimsiz geniş topraklar artık sulanıyor, seralar filizleniyor,
Gap domatesi, pamuğu, biberi Batı Anadolu pazarlarında satılıyor,
Yeni iş sahaları açıldı, enerji darboğazı atlatıldı,
40 yıl önce Keban Barajı enerjilerini nereye sarfedeceğimizi düşünürken,
Onlarca yeni baraj yapılmasını rağmen,
Şimdi yurt dışından enerji ithal ediyoruz,
Mavi akım projesini kurtarıcı olarak düşünüyoruz¦


Avrupa, Amerika müzeleri Türk-İslâm eserleriyle dolu,
Çalınan, kaçırılan bütün eserlerin son yolu,
İngiltere ve Amerika'daki müzayedeler,
Türk'ün el emeği, göz nuru, altun kaplama mücevherler,
Camilerimizden çalındı el dokuması halılar,
Hattatların el yazması tezhipli kitaplar Batı'nın müzelerini süsledi,
Yetmedi, gözler hâlâ aç, Bergama Altarı Almanya'da taç.
Silieman'ın Truva'dan çalıp kaçırdığı ünlü Dorak Hazinesi,
Atina, Almanya yolu ile sonra da Rusya oldu varış noktası,
Ermitaj Müzesi'nde sonu noktalandı, 75 yıl sonra bir tarih aydınlandı¦
Osman Hamdi, Dethier, Hayrullah Örs, Tahsin Öz, Hâmit Zübeyr'in ömrü yetmedi.
II. Dünya Savaşından önce onarım için Almanya'ya giden bir vagon dolusu
Çivi yazılı tabletler, 1987'li yıllarda ancak Ankara'ya geri gelebildi.
Dorak Hazineleri , başlıbaşına ayrı bir konu,
James Melleart'ın Konya-Çatalhöyük kazıları ve sonuçlarını,
Elbet bir gün tarih yazacak, bazı arkeologların yaptığı işler su yüzüne çıkacak¦


* * *

Anadolu'yu ilmiyle aydınlatan nice nurlar,
Dokuz asır geçti, daha erimedi karlar,
Ektiğiniz tohumlar filizlendi, büyüdü, koca bir çınar oldu,
Ulu gölgesi altında, Ankara'da yeniden bir Cumhuriyet kuruldu,
Osmanlının dış borçları, Cumhuriyet Hükûmetlerince Hazineden ödendi,
Cumhuriyet kurulduğu yıldan 77 yıl geçti, nice 777'li yıllar geçecek,
Cumhuriyet ülkesi yek vücut, demokrasi altında,
Türkiye Cumhuriyeti asırlara yürüyecek.

* * *
Anadolu'nun birlik beraberliği yolunda,
Seyyid Ahmed- i Kebir, Mevlânâ,
Hacıbektaş, Yunus, Ahi Evran, Hacıbayram yolunda,
Bu dünyadan birkaç Iydi geçti derler de, inanma . (¦)
Beyruni, Kelük bin Abdullah, Akşemsettin, Karacahmed, Piri Baba,
Ahi Elvan, Ali Kuşcu, Koca Sinan, Nakkaş Sinan, Mimar Davut, Gülbaba,
Hepsi bu fani dünyaya gelip, iz bırakıp gittiler,
Asırlar sonra onları yâd edip de, insanlığa eser bırakamadan gidecekler !

* * *

Şimdi sizlere sesleniyoruz, ey gençler !¦
Tarihe bak, hatânı öğren, geleceğini hazırla, istiklâlini kaybetme,
Dilini, dinini, cesaretini, tarihteki başarılarını unutma,
Bağrından çıkar Oğuzlar, Alparslanlar, Fatihler, Kanuniler, Atatürkler,
İşte kültür, işte medeniyet, işte ekonomi, işte sanayi, geliyor Türkler !¦

* * *


Meriç kıyısında bir akşam üstü yorgunluğumu atarken, daldım ikinci bir rüyâya,
Ergene Nehri suları ağır ağır akarken Osmanlı Devleti'nin kuruluşunun 700.yılında,
Osmanlı İmparatorluğunun görkemli, yılları geldi aklıma Meriç kıyısında,
Sahildeki restoranların renkli ışıkları bir bir yanar-sönerken,
Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel geldi Edirne'ye 11 Temmuz 1999'da,
Sinan'ın ustalık dönemi eseri olan Selimiye'yi Vali, Bakanla inceledi,
Selçuklu'dan süzülüp gelen muhteşem mimari uslûpla,
Selimiye restorasyonlarını acele bitirin, ödenekler yolda,
Verdi emrini, eksik çiniler tamamlanacak, kubbe kurşunla yeniden kaplanacak,
639. Kırpınar Şenliklerinde yapılan işler görülecek,
Evdeki hesap, çarşıya uymadı, ödenekler bitmiş, kaldık önümüzdeki mali yıla,
Ergene, Tunca, Meriç Köprülerinin altından su gibi geçen yüzyıllar,
700 sene sonra, Osmanlı'yı yeniden keşfetmeye çalışanlar insanlar,
Osmanlı Devleti'nin kuruluşunun 700.yılında neler inceledik, neler yayınladık¦.
Geçmiş o muhteşem yedi asrı, 365 güne sığdıramadık,

* * *

İbn- i Batuta, İbn- i Bibi Selçuklu Devri seyyahları,
Kâtip Çelebi, Evliya Çelebi, onların artçıları,
Nakkaş Osman, Kara Memi, Levni, tezhip san'atının önde gidenleri,
Şeyh Hamdullah, Karahisari, Kazasker Mustafa İzzet Efendi,
Yesarizâde Hafız Osman, Necmettin Okyay hat san'atımızın pirleri,
Namık Kemal, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul Türk milliyetçileri,
Tevfik Fikret, Abdülhak Hamit Tarhan, Ömer Seyfettin, Yakup Kadri, Falih RıfkıAtay
Halit Ziya Uşaklığil, Reşat Nuri Gültekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu edebiyatçıları,
Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Zaferi, Safahat ve İstiklâl Marşı yazarı,
Ebuzziya Tevfik, Fuat Köprülü, Osman Turan, Cengiz Orhonlu, Enver Ziya Karal,
Feridun Nafiz Uzluk, Osman Nuri Gençosman, Mükrimin Halil Yinanç,
İsmail Hakkı Uzunçarşılı, hemşerim İsmail Hami Danişmend, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu,
Abdülbâki Gölpınarlı, Celâl Es'at Arseven, Ebu'l Ûla Mardin,
İbnül Emin Mahmut Kemal, Zeki Velidi Togan, Abdülkâdir İnan, Hikmet Bayur,
İbrahim Kafesoğlu, Ahmet Temir, Nejdet Sançar, Nihâl Atsız, Adnan Ötüken,
Bekir Sıtkı Oransay, Enver Behnan Şapolyo, Süheyl Ünver, Fethi Tevetoğlu,
Faruk Kadri Timurtaş, Fevziye Abdullah Tansel, Remzi Oğuz Arık,
Fethi Gemuhluoğlu, Muharrem Ergin, Mehmet Kaplan, Mahmut Akok,
İbrahim Hakkı Konyalı, Ekrem Hakkı Ayverdi, Samiha Ayverdi, Emin Bilgiç,
Refii Ulunay, Necip Fazıl Kısakürek, İbrahim Minnetoğlu, Mehmet Altay Köymen,
Ali Saim Ülgen, Şerare Yetkin, Orhan Alsaç, Yılmaz Önge, Mehmet Çınarlı,
Hepsi Türk tarih ve medeniyetini aydınlatmaya çalıştı,
Eserlerini bize hediye bıraktılar aniden,
Iydızâde Said Bayram, Önasya Dergisi'ni 78 sayı aylık olarak yayınlayıp
Türkoloji ile uğraşanların araştırmasına sunarken,
Gençlerimiz acaba hatırlıyorlar mı, gecelerini feda eden bu eşsiz insanları,
Kütüphanelerdeki tozlu raflarda eserleriyle günümüze isimleri ulaşabilen
Bu atsız kahramanları...

* * *

İrtica, PKK, güvenlik 28 Şubatta bir bir yatırıldı masaya,
Sekiz yıllık eğitimle, daha kültürlü, daha sağlıklı hazırlanacağız 21. Yüzyıla,
Nedir bu ayrımcılık, tantana !
Yahudi, Ermeni, Rum, Türk, Boşnak, Kürt, Çeçen, Çerkez, Arap, Acem, Habeş,
Birlik, beraberlikle yayıldık üç kıt'aya Osmanlı'nın toleransı-hoşgörüsü sayesinde,
Beraber yürüdük, beraber sefere çıktık; Türk, Kürt, Çerkez, Abaza, Laz, Boşnak,
Hep beraber yürüdük, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Kumandasında Viyana'ya,
Viyana bir kilit idi, eğer açabilseydik, hakim olacaktık Avrupaya,
San'atsever olarak Viyana'nın düşmesini bekledi Merzifonlu Kara Mustafa Paşa,
Teslim olmasını bekledi Mozart, Bethoven, Chopen ülkesinin,
Kırım Hanı Giray Han'ın anlaşılamaz ihmali,
Haçlı Ordusu'nun düşünde göremeyeceği galibiyeti onların önüne sermiş,
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, sanatseverliğini kellesi ile ödemiş,
Karlofça, Berlin, Ayastefanos Muahedeleri,
Ta, Sivastopol'de akisleri duyulmuş,
Trablus, Çanakkale- Anafartalar da Mehmetçikler destanlar yaratırken
Mudanya Konferansına kadar cephelerde şehit vermiş , boy vermiş,
Anadolu Batılılarca işgal edilmiş, İstanbul'un üstünü kara bulutlar sarmış,
19 Mayıs 1919'da Samsun'da doğan güneş,
Kafkas, Ağrı, Palandöken, Erciyes ve Budin karlarını eritmiş,
621 sene süren saltanattan, yeni bir Cumhuriyet doğuvermiş,
Amasya Tamimi, Sivas Erzurum Kongreleri derken 23 Nisan 1920 Ankara,
Cumhuriyetin Başkenti, dertlilerin odağı Ankara,
Konya, Kayseri, Sivas, Erzurum birer Selçuklu şehri,
Bursa Edirne, İstanbul, bunun son şaheseri,
Ankara Kalesinin incisi 1178 tarihli Sultan Alâeddin Camisi,
1290 tarihli Ahi Şarafeddin, Ahi Yakup, Ahi Elvan, Ahi Tura , Hüseyin Gazi,
Ak Medrese ilim ve irfan yuvası,
Hacı Bayram Külliyesinin Roma Devri eseri Augustus Mabedini saçakları ile koruması,
Türk kültür ve medeniyetinin , diğer milletlere göre toleransı, hoşgörüsü ve aynası,
Aynı tarihlerde Bodrum'da bulunan Dünyanın yedi Harikasından biri olan
Halikarnas Mausoleum'u 1414'de Temple Şövalyeleri yıktı,
Taş ve mermerlerlerini kullandı Bodrum Kalesi inşaatında,
İşte iki millet ve iki medeniyetin milletlerarası kültürlere bakış açısı.

Ankara'dan bahsediyordum, daldım dünya kültür miraslarına,
Cumhuriyetin Başkenti Ankara'da vakıfların yaptığı işhanlarına,
1922'de Hacıbayram yolunda inşa edildi Evkâf Nezareti binası,
Bir zamanların Anafartalar Polis Karakolu,
1927 yılında Mimar Kemâlettin ve Vedat Beyler projesini yaptı,
II. Vakıf İşhanı ve Ankara Palas'ın temelleri atıldı,
Şimdi oldu Dışişleri Bakanlığı Misafirhanesi,
Numune Hastahanesine bir pavyon eklendi,
Mimar Kemâlettin İlkokulu Yenişehir'de yapıldı,
Etimesgut (Ahi Mes'ut) vakıf Yatılı Okulun temelleri atıldı,
Kızılbey Mescidi yerine Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü inşa edildi,
Haziresine Merkez Bankası yapıldı,
Atatürk'ün emriyle İş Bankası bugünkü Stad Oteli yerinde ki
Vakıf evde 1926'da hizmete açıldı,
Atatürk kurdu ilk Milli Müzeyi, açılışını yaptı Hamdullah Suphi Tanrıöver 1929'da
Atatürk'ün emriyle yanına inşa etti, Türkocağını,
Neo-klâsik mimarisiyle Arif Hikmet Koyunoğlu,
Yine Atatürk'ün direktifleriyle Sergi Sarayı 1933'de hizmete girdi,
Sonra da oldu Büyük Tiyatro binası,
10 Kasım 1938 bir güneş söndü Dolmabahçe Sarayı'nda dokuzu beş geçe,
İçimiz kan ağladı, dondu kanımız, fikirleriyle ısındık , yollumuzu aydınlattı yıllarca,
1953'de Rasat Tepesinde inşaasını ancak tamamlayabildik Anıt-Kabir'in,
Yıllar sonra Etnoğrafya Müzesinden büyük bir törenle ulaştı ebedi istirahatgâhına.

Çankaya sırtlarından seyrediyorum Ankara'yı bütün güzelliğiyle,
Başkentte nerede benim milletlerarası kongre sarayım, Ankara'nın hangi semtinde,
Sordum, soruşturdum, hiç kimse bana yerini tarif edemedi.

Mimar Ragıp Buluç yaptığı eser sayesinde, şimdi oldu Ankara'nın sembolu Atakule,
Cumhuriyet'in 77'ci yılında Ankara'nın taşına bak,
Yollar bir kâbus olmuş, trafiğin seyrine bak,
Aniden bir kâbusla uyandım, gördüğüm rüyâyı yorumlamaya çalıştım,
Gördüğüm rüyâ tatlılıydı, yorgun ve uykusuzdum, tekrar tarihin derinliklerine daldım.

* * *

1227 tarihli Sivas-Divriği Ulu Cami ve Dar'üşşifası, Barok, Gotik, Tekstil, Sultan Kapısı,
Kayseri Huand Hatun, Sivas Gökmedrese'yi 1271 tarihinde yaptıran
Sahip Ata Fahreddin Ali,
Sivas İzzettin Keykâvus Dar'üşşifası, Çifte Minareli,
Erzurum Yakutiye, Çifte Minareli Medresesi,
Tokat Gökmedrese, Yağıbasan Medresesi, Ali Tusi , Sünbül Baba Türbesi,
Niksar Çöreği Büyük, Kırkızgızlar, Melik Gazi,
Pervane Muiniddin Süleyman, Sinop, Merzifon, Konya, Akşehir eserleri,
Sultan Alâeddin Tepesi, Konya Selçuklu Sultan Sarayı,
Beyşehir, Kubadâbad, onun yazlık Sarayı,
Alparslan, Süleyman Şah, Keykubat, Keyhüsrev tahta geçti,
Ondan sonra geldi Osman Gazi, Orhan Gazi, Yıldırım Çelebi, Murat,
Fatih Sultan Mehmed,
Noktaladı İstanbul Surlarında Orta Çağ'ı,
Yıldırım, Yeşil, Ulu Cami Bursa'nın birer incisi,
Söğüt, Bilecik, İnegöl, onun ilk kalesi,
Eba Eyyübil Ensari, Fatih, Sultan Bayezıd Üniversitenin mücevheri,
Edirne, Eski Cami, Bedesten, Muradiye, Üç Şerefeli,
Türk mimarisini noktalıyor, Edirne'de Koca Sinan'ın Selimiyesi,
İstanbul-Çarşamba'da Yavuz Sultan Selim Külliyesi
Şehzâde, Süleymaniye'de Kanuni Sultan Süleyman Külliyeleri,
Üsküdar'da Mihrimah Sultan, Üsküdar-Toptaşında
Nurbanu Atik Valide Sultan Külliyeleri,
Üsküdar-Ayazma'da, Lâleli'de III.Mustafa 'nın eseri,
Üsküdar Meydanında Gülnüş Yeni Valide Sultan meydanın simgesi,
Eminönü'nde çinileriyle ünlü Rüstem Paşa ile Turhan Valide Sultan külliyelerini unutma,
Tophane'de Kaptan- ı Derya Kılıç Ali Paşa, Nusretiye, Fındıklı Murat Molla,
Beşiktaş sahilinde Kaptan-ı Derya Sinan Paşa ve Barbaros Hayrettin Paşa,
Sokollu, Azapkapı, Kumkapı, Büyükçekmece, Babaeski, Lüleburgaz, Havsa, Payas'ta adını ebedileştirdi.
Sultan III. Ahmed, altı minaresi, 16 şerefesiyle At Meydanına adına verdi,
VI. Murad , içki yasağı ve Bağdad Seferiyle ismini tarihe geçirdi,
III.Selim ve II. Mahmud reform hareketleriyle tarihte anıldı,
Serhat boylarının kahramanları Yeniçeri Ocağı bir vesile ile tarihin derinliklerinde kaldı,
Dolmabahçe'de, Aksaray'da Bezm- i Âlem Valide Sultan adını ebedileştirdi,
Kalmadı yer, yedi tepesinde İstanbul'un, mabedlerin şehri ,
Yediyüzyıl çeşitli milletlere hizmet götürdü, sosyal patlamaları önledi, refahı geliştirdi,
İmareti, hanı, hamamı, dar'üşşifası, bedesteni, arastası, sebili,
Anadolu'dan Balkanlar'a, Şam, Bağdat, Filistin, Mısır, Yemen, Bingazi,
Yemen Fatihi Gazi Sinan Paşa, Kahire, Şam, Akka, Malatya, Bursa İnegöl 1598 tarihli eserleri,
Edirn'de yanan tarihi Ali Paşa Çarşısı Vakıflar tarafından onarıldı,
Rüstem Paşa Kervansarayı restorasyonu 1980 beynelmilel Ağa Han Ödülünü aldı,
Karşısındaki İki Kapılı Han, tarihin karanlık sayfalarında kaldı,
Eski Caminin kubbe tezyinatı yenilenmesi daha tamamlanamadı,
Çelebi Mehmed Bedesteni , Üç Şerefeli minarelerine bakarken ağladı,
Kasım Paşa Camii, ben Balkan Savaşından beri minaresi yıkılmış,
Tunca Nehri kenarında öksüz, mahzun dururken,
İlkbahar aylarında her yıl Tunca yükseldiğinde sularını mecburi yudumlarken,
Suları boşaltacak bir adem yanıma yaklaşmazken,
Size ne oluyor, şehrin ticaret merkezisin, her gün insanlarla dolup taşıyorsun,
Ben ırmak kenarında sessiz, mahzun mahzun,
Bir de bak Saray içine, yılda birkaç gün şereflendiriyorlar, Eski Edirne Sarayını,
Eski ihtişamı, debdebesi nerede, Mehteran takımı nerede,
Sadr-ı Azâm, Şeyhülislâm, Vezilerler, Beylerbeyi, Kazaskerler, Kapıağaları, Sipahiler,
Sultan II. Murad kalkıp bir baksa, Kırkpınar Ağalarının cakasına,
Başpehlivanlık sembolü altunkemer sayesinde, geliyorlar bakanlar, Cumhurbaşkanı,
638. Kırkpınar Şenliklerinde Başpehlivan sahaya çıkıp, el-ense çekinceye kadar,
Cumhurbaşkanı huzurunda sinema şeridi gibi geçti gözümden,
Koskoca bir Osmanlı Tarihi,
Edirne Valisi idi, o tarihte Sayın Mehmet Canseven, eski eser sevgilisi,


Balkanlarda doğup, Marmara Denizine yavaş yavaş aktığı gibi Meriç Irmağının,
Yediyüzyıl geçti, nesiller nesilleri takip etti,
Amasya'nın Suluova Beldesi, bugün adı Yolpınar olan Köyünde
Seyyid Necmettin Yahya er-Rufâi,
1369 tarihi ahşap sandukası üzerinde duruyor ölüm tarihin hâlâ,
O tarihlerde burası bir ilim merkezi idi,
Kasımpaşa Medresesi bütün ihtişamı ile bunun şahidi,
Kim bunlar diye sorarsanız bana,
Nesilleri dayanır Anadolu Selçukluları döneminde Lâdik'e, Amasya'ya,
Mevlâna ile çağdaş Küçek Seyid Ahmed- i Kebir er-Rufâi,
Konya Sırçalı Medrese Töreninde Mevlânâ kızı Kira Hatun oldu O'na aşık,
Mevlâna 'nın oğlu Bahaüddin Veled yazıyor eserinde, oradan naklettim sizlere,
Sultan III. Ahmed'e yazdı Divan'ı Bedia O'nun neslinden Iydızâde Mustafa,
Topkapı Sarayı Müzesi, III.Ahmed Kütüphanesi'ni taçlandırdı Divanı,
İstersen oku, İstanbul Millet Kütüphanesi'nde Evkâf Müfettişi Seyyid Iydızâde Akifzâde Abdurrahim tarihi,
17. yüzyılda Atıf ile Akif kardeşler, Amasya Hızırpaşa Medresesinde Müderris,
Amasya Tarihi yazarı , Niksar Evkâf Memuru Hüseyin Hüsameddin eseri şahidi,
Son Amasya Kadısı Ahmed Efendi, Merzifon'dan geçmişe seslendi,
Pervane Muiniddin Süleyman Çifte hamam ve Ulu Cami yaptırdı Merzifon akropolüne,
Sultan Çelebi Mehmed Merzifon'u severdi, eşi Devlet Hatun üstüne titrerdi,
Sultan II.Murad Medresesi'ni , hamamını yaptırdı, ana sevgisini gösterdi,
Fatih Sultan Mehmed ise, Şeyh Abdurrahim' i, müderris olarak görevlendirdi,
Şeyh Abdurrahim, hayatını idame ettirmek için bana bir arpa yeter,
35'lik Müderris kadrosunu, sen isteyene ver,
Şeyh Ali Piri Baba kerâmeti ile ünlü, Budapeşte'de yatan Gülbaba onun soyu,
Kuruluşunun yedi yüz yılını bu yıl geride bıraktık, Osmanlı'nın kültürü engin,
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel huzurunda
11 Temmuz 1999'da Edirne'de sergi açtık,
Vakıf Eserlerde Selçuklu-Osmanlı Tezhip sanatını,
Mimar Koca Sinan'ın Vakıf Eserlerini,
Trakya Üniversitesi Sabancı Kültür Merkezi'nde Edirneliler'e sunduk,
Mustafa Keten, Nurettin Yardımcı'nın himmetiyle, bu satırların yazarı fotoğraflarıyla.
26 Ağustos'ta bin atlı akıncılarla Malazgirt Ovası'ndan Edirne'ye,
Mehterân eşliğinde, gidiyor vakıf kervanı Budapeşte'ye,
Gönül böyle isterdi, hey hat! Sakarya-Kocaeli-Gölcük Depremi,
Binlerce hane söndü, acılar kalbimize gömüldü,
Vakıflar el birliği- gönül birliği ile, eski geleneği olan imâretleri sundu,

* * *

Ahlat'tan Bosna-Hersek'e Kırım'dan Yemen'e,
Binlerce vakıf eski eser, binlerce vakıf mülk,
Selçuklularda müesseseleşmiş, Osmanlı'da kurumlaşmış,
Milli kültürümüzün çekirdeği, bin yıllık geçmişimiz, geleceğimiz,
Anadolu'daki Türk mührü, topraklarımızın tapu senedi, sembolümüz,
Vakıf vesilesiyle tekrar anıyoruz, bütün haşmetiyle Osmanlı Devleti'ni,
II.Selim, III.Murad, Genç Osman, IV.Murad, II.Mahmud,
Gurebâ- i Müslimin Hastahenesi kurucusu Bezm- i Âlem Valide Sultan,
Dolmabahçe'den Aksaray'a hastalara şifa dağıttı,
Gevher Nesibe Sultan'dan aldığı ilham ile Fatih'in İstanbul'una,
Ayasofya Fatih imâreti, Topkapı Sarayı, Sultanahmed Çeşmesi,
Şehzâde Başı, Mısır Çarşısı, Nur-u Osmaniye, Kapalı Çarşı, Beyazıd Kütüphanesi,
Koca Ragıp Paşa Kütüphanesi, Hekimoğlu Kütüphanesi, Millet Kütüphanesi,
Fatih Akdeniz Medreseleri, Şehzâde Medresesi, Süleymaniye Medreseleri, Sultanahmed Medresesi,
Sultanahmed Camii'nin altı minaresinden okunan ezan sesleri,
Tarihin köklerinden gelen musikimizi bize hatırlatıyor,
Abdullah Meragi, Dede Efendi, Itri, Hacı Arif Bey, Sadettin Kaynak,
Uluğ Bey'in adı Ay'a yazılmış, Ali Kuşcu Matematikte üstad,
Mimar Koca Sinan'dan Davut Halife'ye, Evliya Çelebi'den Erzurumlu İbrahim Hakkı'ya.
Mimari, turizm ve psikoloji ilminin neferleri,
Merzifonlu şair Nedim, Bâki, Fuzuli,
Yahya Kemal Beyatlı bunlardan aldı ilhamını,
Süleymaniye'de Bayram sabahı adlı o müthiş şiir, hatırlanmaz mı?
Ebussuud Efendi'den, Şeyhülislâm Yahya Efendi'ye,
Yayılıyor dalga dalga fetvaları, Eyüp'ten Ortaköy'e,
Budin'den Basra'ya, Yemen'den Cezayir'e,
Arnavutluk'tan Tebriz'e, Kırım'dan Kahire'ye,
Osmanlı ülkesinde millet, hep bir ağızdan Batıya sesleniyor,
Tıp, matematik, hendese, (geometri), psikoloji, felsefe bende diyor,
Bin yıllık geçmişimiz, bugün tarih ile sohbet ediyor,
Edirne'den Van'a, Sinop'tan Antalya'ya, bu vatan bizim diyor,
Gök gürledi, şimşekler çaktı, yaz yağmuru boşandı aniden,
Yedi yüz yıllık eşsiz medeniyet eserlerine el sallayarak ,
Uyandım o muhteşem rüyâdan !

Sadi BAYRAM

Ankara, 31.01.2000
0312 285 88 16


Yayınlandığı Yer: Reyhan basım 2000 ,31.01.2000
Yazar : Sadi Bayram
Konuyla İlgili Diğer Başlıklar:
  • Arkadaşım Prof.dr. S.yıldız ötüken
  • Arkadaşım, Dostum, Meslektaşım Prof.dr. Hakkı Acun
  • 45 Yıllık Arkadaşım, Emre Madran
  • Bu Dünyadan Bir Ibrahim Ateş De Geçti
  • Arkadaşım Prof.dr. Refet Yinanç
  • Eski Kültür Müsteşarlarından Dr. Mehmet önder
  • Esin Atılın Ardından
  • Hatice örcün Barışta
  • Hacettepe üniversitesinden Bir Yıldız Kaydı
  • Izmirden Bir Yıldız Daha Kaydı
  • Arkadaşım Prof.dr. Tuncer Gülensoy
  • Prof.dr.orhan Cezmi Tunceri Kaybettik
  • Topkapı Sarayı Müzesinden Bir Yıldız Kaydı. Dr. Filiz çağman.
  • Talih Ve Tarih
  • Amasya Uluslararası Alimler Sempozyumu Ardından
  • Benim De Hayallerim Vardı !
  • Hoş Geldin Sayın Hussein Barack Obama,
  • Kendini Bil Oğul 1
  • Canım Merzifon
  • Bush Ve Kerry Mücadelsinde ırak
  • Avrupa Birliği Ve Türkiye
  • Hayat Bu Kardeşim
  • Tarih Ve Günümüz Türkiyesi'nden Damlalar
  • O'nun Ardından ( Kayseri )
  • Tarihten Gereken Dersleri Aldık Mı ?
  • Aziz Ve Muhterem Dostum Yolun Nereye ?
  • Bektaşi Nutku ( Kendini Bil Ki Tanrıyı Bilesin ! )
  • Vefa Arıyorum Gözlerim Kapalı !
  •